Bugün Öğretmen Okullarının kuruluşunun 166. yıldönümünü kutluyoruz. İlk kez bugünkü anlamda çağdaş öğretmen yetiştirmek için 16 Mart 1848'de "Darülmuallimin" adında öğretmen okulu açılmıştır.
Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş döneminde de eğitim ve öğretmen yetiştirme konularına ayrıca önem verilmiştir. Nitekim, TBMM'nin açılışından bir ay sonra, Milli Eğitim Bakanlığı kurulmuştur. Cumhuriyetin kurucusu Ulu Önder ATATÜRK ‘Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır’ derken Türk insanının eğitiminde en önemli görevi öğretmenlere yüklemiştir. Daha sonra 1940 yılında Türkiye’de nitelikli öğretmen yetiştirme alanında devrim niteliği taşıyan Köy Enstitüleri kurulmuştur. Köy Enstitüleri, neredeyse tüm Anadolu'nun okulsuz ve öğretmensiz olduğu gerçeği göz önüne alınarak dönemin başbakanı İsmet İnönü'nün himayesinde, Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından İsmail Hakkı Tonguç'un çabalarıyla ilkokul mezunu zeki köy çocuklarının bu okullarda yetiştirildikten sonra yeniden köylere giderek öğretmen olarak çalışmaları düşüncesiyle kurulmuştur.
Nitelikli eğitim ancak nitelikli öğretmenler yetiştirmekle mümkündür. Ülkenin geleceği, iyi yetişmiş ve mesleğinde söz sahibi öğretmenlere bağlıdır. Ancak o zaman ‘fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür’ kuşaklar yetiştirilebilir.
166 yıllık öğretmen yetiştirme tarihimiz ve 90 yıllık Cumhuriyet tarihimiz boyunca Köy Enstitüleri’nden başlayarak öğretmen yetiştirme konusunda önemli adımlar atılmasına karşın günümüzde hem öğretmen yetiştirme sisteminde, hem de yetiştirilen öğretmenlerin istihdamında ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır.
Tüm üniversitelerimizin Eğitim Fakülteleri’nde Öğretmenlik programı derslerinin tek tipe indirgenerek dinamizmin zayıflatılması, eğitim fakültelerine yeterli öğretim üyesinin sağlanamaması, fakültelere ihtiyaçtan fazla öğrenci alınması, öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının en çok eğitim fakültelerinde olması, öğretmen yetiştirme projesinin başarılı bir şekilde yürütülebilmesinin önündeki en büyük engeli oluşturmaktadır.
Öğretmen yetiştirme sisteminde yaşanan bu sıkıntıların yanı sıra bugün yetişmiş öğretmenlerin başta atanmama olmak üzere onlarca kronik sorunu bulunmaktadır. Yıllarca öğretmen olmak için okuyan, bu alanda eğitim alan meslektaşlarımızın onca öğretmen açığına rağmen atanmaması eğitim sisteminin en önemli sorunlarından birisidir.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk "Öğretmenler, sizin başarınız Cumhuriyetin başarısı olacaktır", "Ulusları kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir." sözleri ile öğretmenlik mesleğinin önemini vurgulamış, öğretmenlerin ağır bir sorumluluğu olduğunu ifade etmiştir. Öğretmenin bu sorumluluğu yerine getirebilmesi için öğretmenlik mesleğinin hak ettiği saygınlığa bir an önce kavuşturulması gereklidir. Çünkü öğretmen tarihin her döneminde toplumlara örnek ve önder olmuştur. Öğretmenlerin 166. yılı kutlu olsun.
MERKEZ YÖNETİM KURULU