Basına ve kamuoyuna;
Gençlerimizin nasıl bir gelecek yaşayacakları konusunda hayati öneme sahip sınavları düzenleyen kurum olan ÖSYM, son LYS’yi de yüzüne gözüne bulaştırmıştır.
Hatalı ya da siyasi propaganda amacı taşıyan sınav sorularından, mütemadiyen değişen sınav esaslarına kadar gündeme gelen birçok skandalla, adında geçen “öğrenci seçme” işini hakkıyla yapamadığını her fırsatta gösteren ÖSYM, son yaptığı puan hesaplaması itirafıyla “öğrenci yerleştirme” konusunda da uzman olmadığını göstermiştir.
4.237 ADAYA KİM HESAP VERECEK?
Bilindiği üzere 12.08.2017 tarihli ÖSYM duyurusu, acı bir itiraf olmuştur. ÖSYM, 2017-ÖSYS yerleştirme sonuçlarında, adayların yerleştirmelerinde kullanılacak puanlar belirlenirken hata yaptığını ve Tablo-6C’nin ekinde yer alan okul türlerinden mezun olan adayların alan ve dallarına göre ek puan kullanılabilecek tercihlerinde ‘ek puanlı yerleştirme puanları’ yerine ‘ek puansız yerleştirme puanları’nın kullanıldığını duyurmuştur. Bu hata sonucunda 1110 adayın daha önce ilan edilen yerleştirmesinin değiştiğini, 1628 adayın daha önce bir programa yerleştirilmediği duyurulmuşken şu anda yerleştiğini, daha önce bir programa yerleştirildiği ilan edilen 1499 adayın ise an itibariyle herhangi bir programa yerleşemediği itiraf edilmiştir.
Meslek lisesi çıkışlı adayları ilgilendiren ve ön lisans kontenjanları alanında yapılan bu hata, toplamda 4237 öğrenciyi etkilemiştir.
Özellikle daha önce bir programa yerleştiği ilan edildiği halde şuanda hiçbir programda yerleşemedeğini öğrenen adayların, mağduriyeti büyüktür.
Her yıl vahim hatalarla gündeme gelen ÖSYM, bu yıla 2 büyük hatayı sığdırmayı başarmıştır. 11 Temmuz’da 2 milyon adayın puanlarını yanlış hesaplayarak sıralamayı değiştiren kurum, son hatasıyla bizi yanıltmamıştır.
ÖSYM’NİN ÖZÜR DİLEME LÜKSÜ OLAMAZ!
ÖSYM’nin basın duyurusu her ne kadar “özür diliyoruz” cümlesiyle sonlansa da, maalesef bu özürler, ortadaki mağduriyetleri gidermemektedir.
Bir devlet kurumu olan, güvenilirliğine zarar gelmemesi gereken, sorumluluk alanlarına dair faaliyetleri için bütçe sıkıntısı çekmeyen ve bu bütçeyi de yurttaşların vergisinden sağlayan ÖSYM, özür dileme lüksüne sahip değildir!
Yıllar boyunca yarış atı gibi yarıştırılan, bir sınava odaklanan gençlerimizin umutları ve onları tüm imkanlarını seferber ederek geleceğe hazırlamaya çalışan ailelerinin umutları, temelinde matematik olan bu işlemlerde hata yapmayan, güvenilir, adil bir kurumu hak etmektedir.
Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz: Bu hataları artık alışkanlık haline getirmiş ÖSYM’den hesap sorulmalı ve yolsuzluk iddiaları nedeniyle de yargılanan ÖSYM Başkanı Ömer Demir, istifa etmelidir.
MERKEZ YÖNETİM KURULU