30 Ocak 2013 tarihinde yayınlanan, ‘2013 Yarıyıl Tatili Öğretmenlerin Özür Durumundan Yer Değiştirmelerine İlişkin Açıklamalar’ başlıklı genel düzenleyici idari tasarrufta özür durumuna bağlı yer değiştirme hakkı sadece iller arası yer değişikliği istekleri ile sınırlanmıştır. Düzenleme bu haliyle hukuka aykırıdır.
Ülkemizde birçok il ile ilçe merkezi ya da ilçe ile ilçe arası uzaklık 200 km’nin üzerinde uzaklığa sahiptir. Tablonun bu haliyle binlerce aileyi paramparça ettiği sabitken, özür durumuna bağlı yer değişikliği isteklerinin sadece iller arası ile sınırlandırılması hukuka, hakkaniyete ve kamu yararına aykırılık oluşturduğu tartışmasız bir gerçektedir. İller arası ile il içi yer değişiklikleri isteklerini farklı aşamalarda gerçekleştirmenin hukuki izahı yoktur. Aynı düzenlemede eğitim özrü, özür durumu olarak kabul edilmemiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 38. maddesi hükmünde öğretmenlerin eğitim özrü nedeniyle yer değişikliği isteğinde bulunma hakkına sahip oldukları açıkça düzenlenmiştir. Oysa dava konusu açıklama metni yönetmelikle getirilen özür durumunu ortadan kaldırmıştır.
Yüksek lisans ve doktora eğitimi kariyer ilkesini yaşama geçiren akademik basamaklardır. Davalı idarenin, yasalardan doğan eğitim yoluyla nitelik artırma suretiyle mesleğinde yükselme hakkını alt düzenleyici işlemlerle ortadan kaldıramaz. Kamu görevlilerinin yüksek lisans ve doktora eğitimi alma girişimlerinin subjektif ve yakışıksız bir bakış açısıyla “suistimal girişimi” olarak değerlendirilmesi devlet ciddiyetiyle bağdaşmaz. Bu tür ayrık durumlar var ise bu idarenin meşru hukuki sınırlar içerisinde kalmak suretiyle çözmesi gereken bir sorundur. Sonuç olarak, yeni Bakanın ilk icraatı olan düzenlemenin hukukdışı bölümlerinin öncelikle yürütmesinin durdurulması, dosya tekemmül ettiğinde iptali için Danıştay nezdinde dava açtık.