14 Eylül 2011 tarih ve 28054 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile daha önce yarıyıl ve yaz tatili dönemlerinde yapılan özür grubuna bağlı yer değişiklikleri sadece yaz tatili dönemine özgül hale getirilmişti. Hiçbir tutarlı açıklaması olmayan bu keyfi uygulama işkolunda ciddi bir mağduriyet ve huzursuzluğa yol açmıştı. Gelişme üzerine sendika olarak sorunun çözülmesi için konuyu sürekli gündemde tutmuş, Bakanlık nezdinde girişimlerde bulunularak yeniden düzenlenen özür grubu atamalarının “insan haklarına ve ailenin bütünlüğü ilkesine” aykırı olduğunu 20 Eylül 2011 tarihinde bizzat Milli Eğitim Bakanı’nın yüzüne karşı söylemiştik. Milli Eğitim Bakanlığı 13.12.2011 tarihinde yaptığı basın açıklamasında, “2011 yılına mahsus olmak üzere sadece eş durumuna bağlı yer değiştirme başvurularının 19-28 Aralık 2011 tarihleri arasında elektronik ortamda alınmasına, atama işleminin ise 30 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilmesine karar verilmiştir” şeklinde değerlendirme yaparak, 2011 yılı ile sınırlı olmak üzere eş durumu mağdurlarının mağduriyetinin giderileceğini ifade etmiştir.
Gelişme halihazırda 652 sayılı KHK’nin olumsuz etkilerine maruz kalan eş durumu mağdurları için sevindiricidir. Buna rağmen aynı hakkın diğer özür gruplarına verilmemesinin hiçbir hukuki ve vicdani dayanağı yoktur. Bakanlık bu affedilmez ayrımcılığı bertaraf etmeli diğer özür gruplarına da aynı dönemde yer değişikliği hakkını tanımalıdır. Ayrıca, işkolundan gelen yoğun baskılara direnemeyerek sorunu aşmak için zaman kazanmaya çalışan Bakan’ın “geri adım atma kompleksi”ni bir tarafa bırakarak, önümüzdeki dönemde de sel olup Bakanlığı kuşatacak olan talepler doğrultusunda özür gruplarına yarıyılda tayin isteme hakkını derhal geri getirmelidir.
Gelişme sonrasında sakat çözümü, “sendikal başarı(!)” kılıfıyla sahiplenmeye çalışan yetkili(!) iki sendikanın yaptığı açıklamalardan, konuyla ilgili olarak Bakanlık ve iki yetkili(!) sendika arasında yanlış bir pazarlık yürütüldüğünü öğrenmiş bulunuyoruz. Deşifre olan görüşme sürecinde, Bakan bu sendikalara gelecek yıl benzer taleplerde bulunmama sözünü alarak sadece 2011 yılıyla sınırlı olarak özür grubu tayin hakkını vermeyi önermiş, Sendikalar bunu kabul etmişlerdir. Masum kitlelerin mağduriyetlerini gizli bir pazarlığa döken siyasetçi ve sendikacılara vicdan sahibi onurlu insanların yakıştırdığı türlü sıfatlar vardır. Biz hukuki sınırları aşma kaygısıyla, muhatapların fazlasıyla hak ettikleri bu sıfatları açıkça ifade etmekten imtina ediyoruz. Bizim bu görüntüyle ilgili olarak yapabileceğimiz en hafif değerlendirme şu olacaktır : “yazıklar olsun yandaş, ilkesiz sendikacılık anlayışına; yazıklar olsun bu anlayışı teşvik etmeye tenezzül eden siyasi iradeye…”
Veli DEMİR
Genel Başkan