Bilindiği üzere Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği, tüm itirazlara rağmen 10.11.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yönetmeliğin birçok hükmü hukuka aykırı olmakla beraber 34. maddede yer alan “sınavlarda görev alabilir, belleticilik ve nöbet görevi yapar” hükmü rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin temel felsefesine aykırılık teşkil etmektedir.
Rehberlik ve Psikolojik Danışma servisleri okullarda sorun oluşmasını engelleyen, bu nedenle önleyici tedbirler alan, sorun yaşandığında ise en az hasarla sürecin tamamlanmasını sağlayan birimlerdir. Eğitim sisteminin özel ve ana hizmet birimidir. Bu açıdan değerlendirildiğinde okulların Rehberlik ve Psikolojik Danışma servislerinin kadrosu alan mezunlarından oluşturulması gerekmektedir.
Rehber öğretmenler, veli öğrenci, öğretmen ve idareci arasında bir bağ oluşturur. Öğretmenin kendini geliştirmesine destek olur. Not kaygısı olmaksızın, ezber bilgiye değil bireyin kendine güvenine, gelişimine, problem çözme becerisine ve hayata uyumuna katkı sağlayan bir alandır ve oldukça önemli bir yerdedir.
Yönetmelik değişikliğinin hayata geçirilmesi durumunda, zaten sorunlu olan eğitim sistemimizin niteliği daha da bozulacağı yönünde defalarca MEB’i uyardık. Ancak öğretmenler arasında olmayan, bazı yöneticiler tarafından suni olarak yaratılan bir çatışmayı bahane göstererek büyük fedakarlıklarla görevlerini yerine getirmeye çalışan rehber öğretmenlerin talepleri görmezden gelinmiştir. PDR hizmetleri yok edilerek aslında çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkı ve çok yönlü gelişimlerinin engellendiği açıktır.
Bu alanda görevli rehberlik öğretmenlerimiz; öğrencilerin gerek okul içi, sınıf içi, gerekse sosyal yaşamdaki, ailedeki sorunları ile ilgili yönlendirme, rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmeti vermektedirler.
Bu nedenle nöbet görevlerinde yaşanacak sorunlarda karşı karşıya gelebileceği bir öğrenciye hizmet vermesi, güven kırılması yaşanacağından sağlıklı ve mümkün olmayacaktır.
Kaldı ki birçok öğrenciye danışmanlık ve rehberlik hizmeti teneffüslerde gerçekleştirildiğinden ya bu hizmetler ya da nöbet görevi aksayacaktır. Ayrıca hizmet almaya gelen bir veliye “nöbetçiyim, teneffüsün bitmesini bekleyin” denilmesi mümkün olmayacaktır. Yani nöbet görevinin pratikte de uygulanması mümkün değildir.
Belleticilik görevinde de olası olaylarda güvene dayalı benzer sorunlar ortaya çıkabilecektir.
Aynı durum okul içi sınavlarda da geçerlidir. Sınav sırasında yaşanacak olumsuzluk öğrenci ile danışman arasında güvensizliğe yol açabilecektir.
Tüm bu gerekçelerle Eğitim-İş olarak üyemiz rehberlik öğretmenlerinin nöbet, belleticilik ve okul içi sınav görevlerini 2017-2018 eğitim-öğretim yılında yerine getirmemesine karar verilmiştir.
Eğitim-İş olarak, yargısal süreç çalışması başlatılmış olup yapılan haksızlık karşısında daima mücadele etmeye ve haksızlığa uğrayanların yanında olmaya devam edeceğiz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU
Sendikamızın konu ile ilgili yazısı