AKP iktidarının uzun yıllardır laiklik hassasiyetine sahip kamu görevlilerine yönelen insafsız saldırıları hız kesmeksizin devam ediyor. Bu seviyesiz saldırının merkezinde ise Milli Eğitim Bakanlığı yer alıyor.
Kindar nesil projesini her türlü hukuki, vicdani ve etik kuralı ayaklar altına alarak yaşama geçirmeye çalışan AKP bürokrasisinin kendisine kurban olarak seçtiği güncel mağdurlarından bir tanesi, İstanbul Sancaktepe Yenidoğan Çok Programlı Lisesi’nin Müdürlüğü’nü yapan üyemizdir. Milli Eğitim Bir Sen Bakanlığı’na dönüşen AKP’nin sevk ve idaresi altındaki Milli Eğitim Bakanlığı’nda okul yöneticiliği yapan üyemiz 22.04.2013 tarihinde kamuoyunun provokatif ve seviyesiz yayınları ile tanıdığı, çocuk tecavüzcüsü savunucusu sözde yayın kuruluşu tarafından, öğrenci velilerine seçmeli dini dersler yerine Astronomi, Bilgi Kuramı ve Proje derslerini seçtirdiği gerekçesiyle “28 Şubat Sancaktepe’de” başlığıyla hedef tahtasına konuldu.
Sendikamız Genel Merkez ve Şube yöneticileri provokatif yayın tarihi itibariyle uydurma iddialarla ilgili olarak savunması dahi alınmayan üyemizle ilgili olarak yapılan yayının doğru olup olmadığını İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerine sormuş ve haberde ileri sürülen iddianın doğru olmadığı yanıtını almışlardır. Ancak aynı gazete 09.09.2013 tarihinde “Yasakçı Müdire Görevden Alındı” başlığıyla verdiği bir başka haberle o tarihte görevinin başında bulunan üyemizin görevinden alındığını iddia etti. Gazetenin söz konusu haberi üzerine bunu talimat olarak algılayan Milli Eğitim Bakanlığı haberden 2 gün sonra üyemizi apar topar sorguya almış, üyemiz uydurma bir sürü iddiaya muhatap olmuştur. İddiaların gerçek dışılığını ortaya koyan delilleri dikkate alınmayan ve tanıkları bile dinlenmeyen üyemiz soruşturmanın selameti için görevden el çektirilmiştir.
Bu tür saldırıları fazlasıyla kanıksadık artık. Karşımızda Atatürk Cumhuriyeti'ni yıkmaya yemin etmiş tarikatların eline geçmiş bir Bakanlık olduğunu çok iyi biliyoruz. Tanıyoruz birbirimizi. Büyük Önderimizin ve O’nun kurucusu olduğu Laik Demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş bir devlet ve toplum kurma hedeflerini yeni nesillere aktarma sorumluluğuna sahip Milli Eğitim Bakanlığı, AKP’nin sevk ve idaresi altına girdiği günden itibaren varlık sebebimiz olan bu değerleri yok etmek için saldırıya geçmiştir. Bakanlık kadrolarının hemen tamamı imam-hatiplerle, din dersi öğretmenlerinin tekeline terk edilmiştir. Dünya üzerinde kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğu, toplumun bütün renklerinin kardeşçe kendisini ifade edebildiği tek İslam toplumu olan halkımız, hızla çağdaş toplumların acıyarak baktığı karanlık lige itilmektedir. Gezi isyanının nedeni bu karanlık tablodur. Gezi başkaldırısının arkasında faiz lobisini arayan diktatoryal akıl, isyan fotoğrafına dikkatli baktığında ateş saçan gözlerde kendi karanlık siluetiyle göz göze gelecektir.
Bugünün geçici siyasi ikliminin sarhoşu olan kelle avcılarından yaptıkları hukuksuzluklarının hesabını kararlılıkla soracağız. Atatürk’le ve Atatürkçülerle uğraşanlar bu değerlerimizi kuşatmaya çalışırken kuşatmanın içinde kaldıklarını görecekler. Aynen, AKP’nin rengini iyice belli etmeye başladığı 2005 yılında 47 kişiyle kurulan Eğitim-İş’in, AKP’nin zıvanadan çıktığı bugün her türlü baskı, sürgün ve benzer saldırıya rağmen 40.000 üyeye yaklaştığı gerçeğini gördükleri gibi. Biz gericinin kurduğu barikatları yıkmayı varlık sebebi, üyelerimize kurulan pusunun hesabını sormayı namus borcu kabul ederiz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU
Sol Gazetesinin Haberi İçin Tıklayınız