Güncel Sendika Haberleri

01 Ekim, 2019

SON ELEKTRİK ZAMMINDAN SONRA `AMPUL`Ü SÖNDÜRMEK ŞART OLDU!

AKP eliyle demokrasi, toplumsal özgürlükler, adalet kavramlarından giderek uzaklaştırılan Türkiye, ekonomik olarak da ciddi bir darboğaza sokulmuştur. İktidar ve yandaşlarının çizdiği toz pembe tablonun aksine kriz giderek derinleşmekte, yanlış ekonomi ve özelleştirme politikaları, tepeden inme faiz oynamaları gibi birçok parametre nedeniyle, emekçi halk nefes alamayacak hale getirilmiştir.

Cumhurbaşkanı'nın damadı olmasının dışında henüz bir vasfını göremediğimiz Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın dün açıkladığı "yeni ekonomi paketi" ve sonrasındaki gelişmeler, bardağı taşıran son damla olmuştur. Albayrak'ın "2020, 2019'dan iyi olacak. 2022, 2021'den çok daha iyi olacak" şeklindeki gayriciddi açıklamalarının hemen sonrasında, zaten daha 1Temmuz'da fiyatı yüzde 15 artan elektriğe yüzde 14.9 daha zam yapılmıştır. Böylece Albayrak'ın "Ekonomideki her iyi gelişmeyi vatandaşa yansıtıyoruz" sözü de bir anlama kavuşmuştur. Bu zamla birlikte son 2 senede elektrik gibi olmazsa olmaz bir tüketim kalemindeki fiyat artışı yüzde 60'ı bulmuştur.  

Zamların adını bile telaffuz edemeyerek "güncelleme" diye duyuran havuz medya, "Ekonomimiz uçuşa geçti" manşetleri atsa da, uçuşa geçen tek şey, cebimizde kalan son liracıklar olmuştur. 

Elektriğin haricinde, son 1 yılda doğalgaza yüzde 52, Türkiye'de zaten tüm dünya ülkelerinden daha pahalıya satılan akaryakıta yüzde 30, çaya yüzde 33, beyaz ete yüzde 40, süte yüzde 30 ve ana gıda maddelerinin neredeyse tümüne yüzde 50 zam geldiği bir ülkede, yetkililer hala utanmadan enflasyonun yüzde 14 olduğunu söylemektedir.

"Faiz lobileri", "kur saldırıları", "finansal terör" gibi uydurma kavramlar yaratarak bunların arkasına sığınan hükümet, bu cep yakan atmosferde sadece yüzde 4+4'lük bir zam yaptığı kamu emekçisinden, iyice güvencesiz ve açlık sınırında çalışmaya mahkum ettiği işçiden geçinmesini ve ses çıkarmamasını beklemektedir. Artık yeter!

 

İŞTE AKP'NİN REFAH TABLOSU

Ülkede her iki kişiden biri banka borçlarına batmış olarak yaşıyor. 16-24 yaş arası gençlerde işsizlik oranı 4'te 1'e çıktı. Bu ülke artık gençlerine güzel bir gelecek müjdesi veremeyecek hale geldi.

Buna karşılık işsizlere merhem olması gereken İşsizlik Fonu, AKP’ye yakın iş adamlarına peşkeş çekildi. Emekçinin krizden, hayat pahalılığından kamburlaşmış sırtına, bir de patronların sefa faturaları yüklendi.

AKP'nin yanlış para politikaları nedeniyle yıllardır refah yüzü görmeyen aileler, bari çocukları rahat etsin diye daha da perişan oldu. Devlet okullarına bütçe ayrılmazken, özel okullara verilen teşvik de, özel okul sayısı da, özel okulların ailelerden istediği para da arttı.

Bin bir odalı Saray'ın lükslerinden, ejder meyveli smoothielerden, patronlara tanınan maddi aflardan hiçbir kısıntı olmazken, bu ülkedeki insanların şanslı azınlığa dahil olmayan ezici çoğunluğu, gelecek planları yapmak bir yana dursun daha ayın ortasında ay sonunu düşünür hale geldi.

Bu krizi biz yaratmadık! Bedelini de biz ödemeyeceğiz! Lüks kaptan köşkünde uzandığı yerden "Hepimiz aynı gemideyiz" diye bağıranlar bilsin ki, o ses artık makine dairesinden duyulmamaktadır. Bugüne kadar toplumu kutuplaştırarak, birbirine düşman ederek iktidarı kaybetmemeyi başaran AKP, böyle giderse aç insanların asla kutuplaştırılamayacağını öğrenecektir.

Herkes farkına vardı ki bu son elektrik zammından sonra, ampulü söndürmenin zamanı gelmiştir.

                   MERKEZ YÖNETİM KURULU