Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını, egemenliğini, ulus ve ülke bütünlüğünü, laik düzeni, demokratik ve ulusal eğitim değerlerini korumak ve sonsuza kadar yaşatmak için mücadelesini sürdüren Eğitim-İş, iktidarın koltuk değnekleri tarafından saldırıya uğramaktadır. Sendikamızla ilgili başlatılan karalama kampanyası, karanlık odaklarca büyütülmeye çalışılmaktadır.
Bilindiği üzere Hatay'da bir okula baskın düzenleyen ve Ülkü Ocakları'ndan geldiğini belirten kişiler, öğrenci ve öğretmenlerle okul çalışanlarına "Burada bizim sözümüz geçer" diyerek tehditler savurmuş, Hatay 1 No’lu Şube Başkanımız da olayı kınayarak İl Milli Eğitim Müdürlüğünü ve Valiliği göreve çağırmıştı. Konunun basında yer alması üzere malum siyasi partinin oluşumu ve iktidar eksenli medyada sendikamız aleyhine karalama kampanyası başlatılmıştır.
Saldırılar ve iftiralar giderek artmış, Eğitim-İş’i “terör örgütü sempatizanı” olarak göstermeye kadar varmıştır.
2017'de yapılan Olağan Genel Kurula şehit öğretmenlerimiz Aybüke Yalçın ve Necmettin Yılmaz'ın adını veren örgütümüz, bu şahıslar tarafından PKK'lı olmakla suçlanmıştır! Bütün milliyetçilikleri ayaklar altına alanlarla, mahkemelerde teröristleri aklayanlarla, okullarda Andımızın okunmasını yasaklayanlarla, kamu kurum ve kuruluşların tabelasından Türkiye Cumhuriyeti'nin kısaltılmış hali olan 'TC' ibaresini kaldıranlarla yol yürüyenlerin, sendikamıza dil uzatması elbette karşılıksız kalmayacaktır.
Eğitim-İş’e yapılan bu saldırıların planlayıcıları, bu piyonların sahipleri bilsin ki Cumhuriyetimizin kurucu değerlerinden uzaklaştırılmasının önünde dimdik duran demokratik kitle örgütlerinin başında gelen Eğitim-İş, tüm bu alçaklıkları göze alarak yola çıkmıştır ve bu karanlık saldırılara göğsünü siper etmeyi her zaman bilmiştir.
Eğitim-İş, başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün neferleri olma yolunda mücadele eden eğitim çalışanlarının demokrasi kalesidir. Diğer birçok sendikanın aksine, Eğitim-İş, yıllardır eğitim alanının dışında yaptığı açıklamalarda terörle mücadelenin hakkınca yapılmadığına işaret etmiş, terörle mücadelenin bir vatan meselesi olduğunu vurgulamıştır. Bu nedenle sendikamızın ve üyelerimizin vatan sevgisini sorgulamak kimsenin haddine değildir.
Eğitimi gericileştiren, çocuklarımızı tarikat yurtlarına ve imam hatiplere mecbur bırakan, ulusal bayramlarımızın kutlanmasını dahi yasaklamaya çalışan, FETÖ'den gerekli dersi çıkarmayıp tarikatları, cemaatleri bir kamu hizmeti olan eğitime taşeron yapan zihniyetin ve destekçilerinin bize saldırması, bizim için doğru yolda olduğumuzun göstergesidir.
Eğitim-İş olarak örgütümüzü yıpratmaya çalışan her kişi ve yapıyla her platformda mücadele etmeye devam edeceğiz, saldırılar ve iftiralara yönelik hukuki süreci başlatacağız.
MERKEZ YÖNETİM KURULU