Güncel Sendika Haberleri

02 Mart, 2015

TEVHİD-İ TEDRİSAT YASASI ULUSAL BİRLİĞİMİZİN HARCIDIR

17 Temmuz 1921’de yapılan ve ilk eğitim şurası olarak kabul edilen 1.Maarif Kongresi’nde Atatürk; ”Eğitim, memleketin çocuklarının birlikte ve eşit olarak kazanmak zorunda oldukları bilim ve fendir” sözü ile Cumhuriyetin eğitim sisteminin nasıl olması gerektiğine işaret etmiştir.  

3 Mart 1924, TBMM’de üç devrim yasasının kabul edildiği ve devrimci cumhuriyetin hedeflerine ulaşmada önemli bir kilometre taşı olan dönüşümün tarihi olarak kayıtlara geçmiştir. Ulusal birliğin mihenk taşı Tevhid-i Tedrisat ile ülkedeki eğitim kurumları tek elde toplanmış, Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılmasıyla modern hukukun önü açılmış ve Halifeliğin kaldırılmasıyla da laik devlet mekanizması için en gerekli adımlardan biri atılmıştır. 

Ulusal egemenlik ile bağdaşmayan ve toplumsal gelişmenin önünde engel olan çağdışı kurumlar kaldırılmış, devletin ve toplumsal düzenin akla ve bilime dayalı ilkelerce düzenlenmesinin yolu açılmıştır.

Kuşkusuz 3 Mart 1924, ülkemizde laikliğin doğum günü olarak kabul edilebilecek kadar önemli bir içeriğe sahiptir.

91 yıl önce çıkarılan 3 devrim yasası ile İslam coğrafyasındaki ilk laik ülkeyi kurarak bulunduğu bölgede örnek olan ülkemiz, ne yazık ki bugün, AKP iktidarının laikliğe ve cumhuriyet devrimlerine karşı antidemokratik uygulamaları ile diktatörlükle yönetilen ülkeler düzeyine getirilmiştir.

Eğitim alanında çıkarılan birçok gerici yasal düzenleme yanında, 4+4+4 olarak adlandırılan ucube yasa ile laik ve bilimsel eğitime darbe vurulmuştur. AİHM kararlarına rağmen zorunlu din dersi uygulaması, gerici ders programlarının hazırlanması, 19. Milli Eğitim Şurası’nda açıkça deşifre olan karma eğitimi kaldırmaya yönelik uygulamalar, “Değerler eğitimi” adı altında anasınıfı çocuklarına din eğitimi verilmesi ve okulların cemaatlere teslim edilmesi, normal okullar içinde imam hatip sınıflarının açılması, anaokullarına kadar türbanın girmesi, her okula mescit açma zorunluluğunun getirilmesi, belirli gün ve haftalara dini günlerin eklenmesi sonucunda, Tevhid-i Tedrisat Yasası yok sayılmış laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşılmıştır.

Öte yandan tamamen yandaşlarını kayırma amacını taşıyan, değerlendirme ölçütleri belli olmayan bir mülakat yöntemiyle yöneticiler kıyıma uğratılmıştır. Çağdaş, ilerici, devrimci, Atatürkçü yöneticiler tasfiye edilerek AKP’nin “dindar ve kindar nesil” yetiştirme amacına hizmet edecek yöneticiler atanmıştır. Kadrolaşma cumhuriyetin laik, demokratik eğitim sistemini tehdit eder boyutlara ulaşmıştır.

Anayasadan, aralarında Tevhid-i Tedrisat Yasası’nın da bulunduğu “Devrim Kanunları”nı kaldırmayı amaçlayan AKP, bu amacını da gerçekleştirmesi durumunda, zaten fiilen uyguladığı medrese-mektep ikilemini tekrar yaratarak öğretim birliğini tamamen ortadan kaldıracaktır.

Laik eğitimin ve laik toplumun çok daha önem kazandığı bu süreçte, Eğitim-İş, çeşitli etkinliklerle 3 Devrim Yasası’nın ülkemizin geleceği açısından yaşamsal önemi hakkında kamuoyunu ve öğrencilerimizi bilgilendirecektir.

Bu nedenle, AKP iktidarının bilimsel, laik, ulusal ve demokratik eğitimi tasfiye etme girişimlerine karşı başta Eğitim-İş üyesi öğretmenler olmak üzere öğretmenler; 3 Devrim Yasası’nın kabulünün 91. Yıldönümü olan 3 Mart 2015 tarihinde, yakalarına “Laiklik Özgürlüktür” sloganının bulunduğu kokartları takacak, Eğitim-İş tarafından hazırlanan ders planı dahilinde ülke genelinde tüm okullarda bir ders “Laiklik” konusunu anlatacaklardır. Ayrıca Şube ve Temsilciliklerimizin önderliğinde tüm çağdaş, ilerici, devrimci, demokrat sendika, demokratik kitle örgütleri, siyasi parti vb kurum ve kuruluşlarla birlikte basın açıklaması, yürüyüş, panel, sergi, bildiri dağıtımı gibi etkinliklerde bulunacaktır.

Eğitim-İş olarak, öğretim birliğine son vererek, medrese-mektep ikilemini günümüze taşımak isteyen bu anlayışa karşı, Atatürk İlke ve Devrimlerine, Cumhuriyetimizin kazanımlarına, ülke bütünlüğüne, laik, bilimsel, demokratik, kamusal ve parasız eğitime sahip çıkmaya devam edeceğiz;  Bilimsel ve Laik eğitim mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.

                      MERKEZ YÖNETİM KURULU