Güncel Sendika Haberleri

04 Ocak, 2024

TÖBDER’İN KURUCULARINDAN GARİP TUNÇER’İ KAYBETTİK

TÖB-DER’in kurucularından, aydınlanma savaşçısı, eğitimci, örgütçü Garip Tunçer’i kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Tunçer’in ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.

Tunçer’i, İlk Eğitim-İş’in Genel Başkanı, Onursal Genel Başkanımız Niyazi Altunya’nın kaleme aldığı yazıyla anıyoruz.

GARİP TUNCER

Onu, TÖB-DER’in kuruluş yıllarında yani 1971’den sonra tanımıştım. Kendisi gibi TÖB-DER’in kurucularından ve demirbaş elemanlarından Musa Çınar Ağabeyin yanında sıkça görürdüm. İkisi de işten atıldığı için geçimlerini emlakçılık yaparak sağlıyorlardı.

Yoksul bir işçi ve çiftçi ailesinin çocuğu olarak 1933’te Arguvan’ın Kızık köyünde dünyaya gelen Garip Ağabey, evden kaçıp 16 saat yürüyerek ulaştığı Akçadağ Köy Enstitüsü’ne, geciktiği gerekçesiyle kaydı yapılmadığı için ertesi yılı beklemiş. Yine koşarak gidip kaydını yaptırmış ama babasının ikna edilmesi kolay olmamış. Köyün eğitmeni babayı, aileyi ikna edebilmiş. Enstitüde 1946-50 arasında okuyup öğretmen olmuş.

Bakmayın adının “Garip” olduğuna, Ağabeyimiz hiç uslu durmamış, mesleğinin ilk yıllarından başlayarak öğretmen örgütlerinde sürekli görev almış. Sosyalist siyasetçi de olmuş. Onun için sık sık geçici ve sürekli olarak işinden atılmış, geçim sıkıntısı çekmiş. Arada çiftçilik ve ufak tefek geçimlik işler yapmış. Bir yandan da Gazi Eğitim Enstitüsü Eğitim Bölümü’nü dışardan bitirmiş (1967). Aynı yıllarda Enstitüde öğrenci olduğum için o “Garip” sevimli adamı görürdüm ama, kim olduğunu, neden geldiğini bilmezdim. Bölümü benden önce bitirmiş. Gazi’den aldığı diploma geçimine bir şey katmamış olsa da öğrenim tutkusu onu ileri yaşta öğrenciliğe sürüklemiş.

Onu, TÖB-DER’de tanıdığım yıllarda herkese güler yüz göstermesi, garibanlara, sürülenlere, işten atılanlara yardımcı olduğu gözümden kaçmazdı. Nasıl olduysa beni sevmişti. Peşinden sürüklediği garibanlara yemek ısmarlamaya giderken beni de çağırırdı, ben katılmazdım. Birlikte yemek yememiz yıllar sonra oldu. Bundan birkaç yıl önce beni ve arkadaşım Erdal Çalı’yı (onu TÖB-DER kuruculuğundan tanıyordu), Ankara dışında kurduğu meyve bahçesindeki yazlık evine götürdü. Ekipte, Akçadağ’dan aynı yaşlarda bir arkadaşı da vardı. Daha sonra oğlu Avukat Celal de bize katıldı. O gün güzel bir piknik yaptık, ülkemizin sorunları hakkında epeyce konuştuk, yaşamından değişik kesitler öğrendik. Ertesi yıl avukat oğlu Celal’in bürosunda bize yine ziyafet verdi.

Garip Ağabey’in iki kızı, iki oğlu vardı. Hepsinin yükseköğrenim görmesini sağlamış. Son bir yıl içinde iki büyük acı yaşayan ağabeyimiz, önce eşini kaybetti; 6 Şubat 2023 depreminde de Malatya’da görev yapan uzman doktor büyük oğlu Ali Ekrem ve ailesini kaybetti. Ağabeyimiz bu acılara büyük bir dirençle katlanıyor. Garibanların dostu, koruyucusu, değerli insan, inançlı örgütçü Garip Ağabeyimizle ilişkilerimiz kesintisiz sürüyor. Ancak o Antalya’da biz Ankara’dayız. O, arada bir, çoğu kez bizden önce bizi arıyor. Nice yıllara gariplerin dostu Garip Ağabey!...