Sendikamız Eski Genel Sekreteri, halihazırda Konfederasyonumuz Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Yıldırım, sendikal etkinlik bahanesiyle açılan ceza davasında verilen ertelemesiz hüküm nedeniyle yakalanarak cezaevine konuldu.
2005 yılında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğindeki sendikal faaliyetlerinden dolayı Orhan Yıldırım ve diğer iki sendikanın şube başkanı, ancak ilkel ceza hukuku kurallarının hüküm sürdüğü dönemlere özgü bir yargı kararıyla 15’er ay hapis cezasına mahkum edilmişlerdir.
Yargısal sürecin olumlu sonuçlanması için Sendikamız gereken tüm hukuki girişimleri sonuna değin işletmesine rağmen, baştan sona ağır hukuki ihlaller içeren ve niteliği itibariyle ülkemiz demokrasi mücadelesi tarihinde kara bir leke olarak yerini alan hükmün kesinleşmesi engellenememiştir.
Hiçbir taşkınlık içermeyen, yasadışı pankart açılmayan, yasadışı slogan atılmayan; sadece beş-on dakikalık bildiri okunarak dağılmaktan ibaret eyleme nedeniyle Orhan Yıldırım ve diğer iki sendika şube başkanı özgürlüklerinden, mesleklerinden ve sendikal mücadele haklarından mahrum bırakılmışlardır. Yargılama sırasında ortaya konulan ağır usul hataları bir yana yerel mahkeme, sendikacıların, “bizler demokratik haklarımızı kullandık, eylemimiz suç oluşturmamaktadır” şeklindeki esas hakkındaki savunmalarını, “sanıkların pişman olmadıkları” şeklinde kabul ederek, hapis cezasının ertelememe gerekçesi yapmıştır.
Ulusal ve uluslar arası hukuk kuralları ışığında son derece meşru bir demokratik etkinlik yapan sanıklar, çağdaş ceza hukukun varlık sebebi olan “savunma haklarını kullandıkları için” özgürlüklerinden, mesleklerinden ve sendikacılık yapma haklarından mahrum bırakılmışlardır. Suçüstü yakalanan bir katile bile zorla işlediği suçu kabul ettirmek insan haklarına aykırı kabul edilirken, suç olmayan bir demokratik etkinliği, görevi ve inancı gereği “yaptığım suç değildir” diye savunan sendikacı sanıkları yok etmeye yönelik yargısal uygulama tahammül sınırlarını aşmıştır. Verilen hüküm zamanaşımıyla savaşan hızlı yargı uygulamasına kurban gitmiş, Yargıtay’dan jet hızıyla “gerekçesiz” onanarak kesinleşmiştir.
Eski Genel Sekreterimiz ve Konfederasyonumuz Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Yıldırım, kararın kesinleşmesi sonrasında yakalanarak Mersin Yarıaçık Cezaevine konulmuştur. AKP Hükümeti, “yargı reformu” adı altında yaptığı düzenlemelerle eli kanlı katilleri serbest bırakırken, verilen bu karar, demokratik hukuk devleti olma iddiasını taşıyan Türkiye Cumhuriyeti açısından yüz kızartıcıdır. Bu uygulamayı ve sonuçlarını hiçbir şekilde kabullenmeyeceğiz.
Genel Başkanımız Veli Demir ve Konfederasyonumuz Genel Başkanı İsmail Tutoğlu, Mersin’e giderek, Orhan Yıldırım’ı cezaevinde ziyaret etmiş ve ardından bir basın açıklaması ile kararı protesto etmişlerdir.
Başta yol arkadaşımız Orhan Yıldırım olmak üzere, antidemokratik uygulamaların mağduru olan tüm sendikacı arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyor, keyfi yargı kararının tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılması için, gereken mücadeleyi kararlılıkla ortaya koyacağımızı ifade etmek istiyoruz.
Merkez Yönetim Kurulu