Güncel Sendika Haberleri

02 Temmuz, 2012

TÜZÜK GENEL KURULUMUZU GERÇEKLEŞTİRDİK

 9-10 Temmuz 2011 tarihinde gerçekleştirilen 3. Olağan Genel Kurulumuzun aldığı karar uyarınca, Tüzük Genel Kurulu 1 Temmuz 2012 Pazar günü toplandı. Yaklaşık dokuz aydır örgütümüzün tartıştığı taslak tüzük değişiklikleri bu genel kurulda gerçekleşti. 
        Eğitim-İş Tüzük Genel Kurulu, Ankara Sürmeli Otel’de toplandı. Kurultay, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından Kurultay Başkanlık Divanı oluşturuldu ve başkanlığa Erdal Çalı seçildi.
        Genel Başkan Veli Demir, tüzük maddelerinin oylanması öncesinde bir konuşma yaptı ve gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye’nin bugün zor bir süreçten geçtiğini söyleyen Demir, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Lozan Antlaşması’yla sınırlarını belirlediği, tam bağımsızlık temelinde, ‘Yurtta barış, dünyada barış’ ilkesiyle sürdürdüğü dış politikası; bugün emperyalizmin taşeronluğuna terk edilmiştir” dedi.

SAVAŞ ÇIĞIRTKANLIĞI YAPAN AKP’Yİ KINIYORUZ

        Demir, Kurtuluş Savaşı’nın, Anadolu’da emperyalizme diz çöktürdüğüne ve Ortadoğu’daki mazlum uluslara örnek olduğuna dikkat çekti ve şöyle konuştu:
        “Mevcut siyasi iktidar tarafından ulusumuzun bu misyonundan uzaklaştırılarak, emperyalizme hizmet eder hale getirilmesi asla kabul edilemez. 
        Gelinen noktada, ulusun bağımsızlığı ve korunması dışındaki savaşları cinayet olarak tanımlayan Büyük Önder Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, bu siyaset doğrultusunda komşularıyla ilişkilerini yeniden belirlemesi gerekmektedir.
        Emperyalizmin Ortadoğu’yu yeniden yapılandırma projesine alet olarak Suriye’ye karşı savaş çığırtkanlığı yapan AKP iktidarını kınıyor, ülkemizi ve bölge halklarını kana boğacak bu tezgahın bir parçası olmayacağımızı tüm ulusumuzla paylaşmak istiyoruz.” 
 
TÜRKİYE AÇIK CEZAEVİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

        Türkiye’nin bugün açık cezaevine dönüştürüldüğünü vurgulayan Demir, “Gazetecisinden, yazarına, siyasi parti liderlerinden, komutanlarına, aydınlarından, bilim adamlarına kadar herkes hapishanelere atılmıştır. Devlet Güvenlik Mahkemeleri adeta tekrar açılmıştır” dedi. Demir, delegelere seslendi ve şunları söyledi:
        “Özel Güvenlik Mahkemeleri siz devrimci Eğitim-İş’lilerin de katkısıyla en kısa zamanda kapatılmalıdır. Ülkemizde faşizmin ortadan kaldırılması için bu mutlaka gereklidir. Kendi yandaş yazarlarını, yandaş gazetelerini, yandaş yargılarını oluşturdular. Bugün sadece görüşleri ve söyledikleri nedeniyle hapishanelerde yatanlar var. Yargı teslim alınmıştır. Biz yargıya güvenmek istiyoruz ama bu saatten sonra yargının verdiği kararlar da tartışmalıdır. Eğitim-İş önümüzdeki süreçte faşizme karşı bayrağı en yükseğe çıkarmak için elinden geleni yapmalıdır.” 

EĞİTİM DİNSELLEŞTİRİLDİ

        Siyasal iktidar tarafından, bilimsel, laik, demokratik eğitimin tekrar Cumhuriyet öncesine döndürüldüğünü kaydeden Demir, eğitimin bilimselliğinin kaldırıldığını ve dinselleştirildiğini belirtti. Demir, sözlerini şöyle tamamladı:
        “Üniversitelere, eğitim fakültelerine, pedagoji uzmanlarına sormadan 4+4+4 diye ucube bir yasa çıkardılar. Bu ucube yasa ülkemizin ihtiyaçlarından, eğitim bilimlerinin ihtiyaçlarından doğmadı. 1790’lı yıllarda Fransız Danton ‘Çocuklar, anne babalarından önce cumhuriyetin yavrularıdır’ demişti. Bunlar ne yapacaklar şimdi? Çocuklarımızı cemaatlerin, tarikatların yavrularına çevirecekler. Buna bizim izin vermemiz, sessiz kalmamız mümkün değil. Eğer biz Erdal Çalı’nın, Niyazi Altunya’nın misyonunu devralmışsak buna asla pabuç bırakmayız. Dolayısıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik, bilimsel eğitimini by-pass eden, 3 Mart 1924’teki devrim yasasını çöpe atan bu anlayışa karşı Eğitim-İş tarihten gelen, devrimciliğinden, Atatürkçülüğünden gelen tavrını korumak zorundadır”  
        Demir’in konuşmasının ardından, tüzük değişiklikleri delegeler tarafından tek tek oylandı. Genel oylamadan sonra tüzük değişikliği kabul edildi. 

TÜZÜKTE NELER DEĞİŞTİ

    Amaçlar ile temel değer ve ilkeler genişletilerek günümüz koşullarına uyarlandı. 
    Genel Başkanlık sistemi yerine, Merkez Yönetim Kurulu sistemi getirildi. 
    4688 ve 2821 sayılı yasalara uymayan tüzük maddeleri yasalara uygun hale getirildi. 
    Birbiri ile çelişen, anlaşılması zor ve farklı yorumlara neden olan maddelerde düzenlemeler yapıldı. 

TÜZÜK GENEL KURULU’NDA ALINAN KARARLAR

- Yeni anayasalar tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de devrimlerle yapılmıştır. Devrim demek Kurucu Meclis demektir. Bu bağlamda AKP iktidarı yeni bir anayasa yapamaz, bu yetkisi yoktur. Eğitim-İş ülkemizi emperyalizme daha da bağlayacak, hatta ülkemizi bölünmeye itecek olan AKP’nin yeni anayasa projesinin karşısındadır. Eğitim-İş bu sürece karşı her türlü demokratik ve meşru eylem hakkını kullanacak, halkımızı aydınlatıcı girişimlerde bulanacaktır. 
- AKP iktidarının eğitim emekçilerine ve tüm halkımıza dayattığı 4+4+4 eğitim yasası hem gerici hem bölücü bir yasadır. Eğitim-İş; AKP iktidarının Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında bölünmeyi eğitimden başlatacak olan bu uygulamaya şiddetle karşı çıkar ve her türlü demokratik ve meşru eylem hakkını dün kullandığı gibi bugün ve yarın da kullanacaktır. Eğitim-İş ulusal eğitim ve sınıf birliği hedeflerini zedeleyecek veya tamamı ile yok edecek her türlü girişime karşı mücadele edecektir. 
- Eğitim-İş Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan ulus devletimizi ve cumhuriyet devrimlerimizi sonuna kadar korumak ve yaşatmada kararlıdır. Eğitim-İş antiemperyalist bir sınıf örgütüdür. Bu bağlamda ABD işbirlikçisi AKP iktidarının kardeş Suriye’ye karşı savaş kışkırtıcılığını ve savaş naralarını şiddetle kınar. Eğitim-İş Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ulusun hayatı söz konusu olmadıkça savaş bir cinayettir” ve “Yurtta barış, dünyada barış” sözlerine sonuna kadar sahip çıkar.