Türkiye Kamu-Sen’e yapılan saldırıları kınıyoruz. Başkanlık sistemi tartışmaları henüz referandum süreci resmi olarak bile başlamamışken toplumsal gerilimi tırmandıran bir seyir izlemeye başlamıştır. Aradan 24 saat bile geçmeden, bir demokratik kitle örgütü olan Türkiye Kamu-Sen iki kez saldırıya mazur kalmıştır.
Ülkenin toplumsal mutabakat metni olması gereken Anayasa’da, sonuçları rejim değişikliğine varacak köklü değişikliklerin yapılmasına çalışıldığı bu günlerde, toplumun farklı kesimlerinden farklı siyasal tercihlerdeki büyük çoğunluk ülkemizin geleceğine dair derin kaygılar taşımaktadır. Atatürk’ün önderliğinde kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti’nde egemenliğin kaynağının halk olduğu, halkın da bu egemenliği tek kişi eliyle değil seçilmiş temsilcileri eliyle kullandırma iradesine sahip olduğu gerçeğinden hareketle; ülkenin yönetiminde söz ve karar haklarını korumak tüm yurttaşların ortak sorumluluğudur.
Başkanlık sistemi tartışmaları henüz referandum süreci resmi olarak bile başlamamışken toplumsal gerilimi tırmandıran bir seyir izlemeye başlamıştır. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un önümüzdeki günlerde yapılacak olan anayasa değişikliği referandumu için Hayır oyu vereceğini açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden, bir demokratik kitle örgütü olan Türkiye Kamu-Sen iki kez saldırıya maruz kalmıştır. Yapılan saldırılar önümüzdeki referandum sürecinin hangi koşullarda geçeceğinin de bir işaretidir. Görünen odur ki referandumda istediği sonucu alamayacağını gören bazı çevreler, kitle örgütlerini ve halkı çeşitli yollarla baskı altına alarak susturmayı, yıldırmayı, sopa ile korkutarak amaçlarına ulaşmayı hedeflemektedirler. Bu antidemokratik tutum hiçbir gerekçe ile kabul edilemez.
Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi önerisini ülkenin gündemine getiren siyasi sorumlulara sesleniyoruz; ülkemizi daha derin bir toplumsal ayrışmaya, kutuplaşmaya ve çatışmaya götürecek olan bu yasa önerilerinizi geri çekiniz.
Ülkemizin ihtiyacı olan çatışma değil uzlaşı, ayrışma değil kenetlenme, ötekileştirme değil bütünleştirmedir.
Politik bakış farklılıklarımız ve demokratik sendikal mücadele anlayışımızın farklılığını bir kenara bırakarak Türkiye Kamu-Sen ailesine karşı karşıya kaldıkları saldırı nedeniyle geçmiş olsun diyoruz.
Gün Milletin Egemenliği’ne hep birlikte sahip çıkma,
Gün Atatürk’ün emaneti Türkiye Cumhuriyeti’ni koruma,
Gün Demokrasiyi yaşatma günüdür.
MERKEZ YÖNETİM KURULU