Güncel Sendika Haberleri

18 Mayıs, 2009

VAN MINUTE HÜSEYİN ÇELİK(!)

 

Darbe dönemlerinde bile benzeri olmayan bir şekilde Sayın Hüseyin Çelik, sözde devlet memurları kanununun 76. maddesine dayanarak devlet ciddiyetinden uzak hizmetin gereğini ve kamu yararını gözetmeyerek hukuka ve vicdana aykırı bir şekilde yönetici atamaları yapmıştır.

Dün olduğu gibi bugün de yasaların kendine verdiği yetkiyi keyfi ve sınır tanımaz bir şekilde sadece gerici kadrolaşmasını tamamlamak için cumhuriyetimizin mihenk taşı olan eğitim kurumlarımızı kariyer ve liyakatten uzak, tek özelliği AKP’li vekil ve siyasetçilerin birinci dereceden akrabası, tarikat ve cemaat referanslı yandaşlara peşkeş çekmiştir.

Bu kadrolaşma hareketi öncelikle hukuk kuralları zorlanarak yapılmak istenmiş, bağımsız yargı tarafından sendikamızın da girişimleriyle hukuk normlarına aykırı bulunarak iptallerle karşı karşıya kalmıştır. Bunun en açık göstergesi seçim öncesi çıkarılan 13.04.2007 tarihli yönetmelikle tüm kadrolara, bazı yandaş sendika ve siyasi parti odalarında düzenlenen listelerle, bir gecede binlerce atama yapılmasıdır.

Bu atamaların iptali ve geri alınması sonrasında da aynı yaklaşımı izleyen Sayın Hüseyin Çelik, son koz olarak 657 sayılı kanunun 76. maddesini kullanarak süreci tamamlamak istemiştir.

Her şeyden önce 76. maddeye dayalı olarak keyfi bir şekilde yapılan atamalar, eğitim çalışanlarının iş güvenliğini yok sayarak zedelemektedir. Eğitim çalışanımız yarın sabah uyandığında hangi kadroda ve nerede gözünü açacağını bilememektedir. 

Bu antidemokratik, hukuk dışı, akıl almaz ve hiçbir makul ölçekle değerlendirilemeyen sorumsuz ve keyfi atamalar, 86 yıllık Cumhuriyet’e, onun kurucu felsefesine ve ilkelerine yakışmamıştır.

Bizce bu yaşananlar, örneklerine Muz Cumhuriyetleri’nde rastlanır uygulamalardır. Buradan AKP iktidarına soruyoruz: Bir ara dönemden mi geçmekteyiz? Kaldı ki, idareye yönetici atamada kamu yararı ve hizmetin gereği,  işi işin ehline teslim etme, kariyer ve liyakat ilkelerine uygun hareket edilmesi gerektiği kaçınılmazdır.

Bu noktada herkes bilmelidir ki; Eğitim İş olarak hukuksuzluğu su götürmez bir gerçek olan bu gerici ve çağdığı kadrolaşma zihniyetiyle, her zaman olduğu gibi bugün de hukuk ve kamuoyu önünde mücadele etmeye devam edeceğiz.  

Buradan Sayın Nimet Çubukçu’ya sesleniyoruz: Milletvekili seçildiğinizde mecliste “…hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; … Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.” yeminine sadık kalmanızı bekliyoruz. Bilindiği gibi Cumhuriyetimizin kazanımlarından birisi de Türk kadınına layık olduğu seçme ve seçilme hakkının birçok Avrupa ülkesinden önce verilmesidir. Bu bağlamda yeni oluşturulan kabinede iki bayan bakanımızın görev yapması bizce sevindirici bir gelişmedir.  İki bakanımızın da, o makamların Cumhuriyet kazanımları sayesinde kendilerine verildiğinin bilincinde olduklarından kuşkumuz yoktur. Sayın Milli Eğitim Bakanımızın bu bilinçle, MEB’de Sayın Hüseyin Çelik döneminde uygulanan yanlı ve yanlış politikaları ortadan kaldırmaya yönelik adımlar atmasını beklemekteyiz.

Milli Eğitim Bakanımız Nimet Çubukçu’nun eleştiri, uyarı ve önerilerimizi dikkate alacağını umuyor, kendisine çalışmalarında  başarılar diliyoruz.

Yüksel ADIBELLİ 
Genel Başkanı