Güncel Sendika Haberleri

04 Ağustos, 2017

YENİ MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞIMIZ: İSLAMİ VAKIFLAR!

AKP’nin gericileştirme politikalarının en ağırı, eğitim alanında yaşanmaya devam ediyor.

Kamuoyu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın cinsel istismar iddialarıyla gündeme gelen Ensar Vakfı ile imzaladığı protokolün şokunu atlatamamışken; Bakanlık’ın aynı dönemde İlim Yayma Cemiyeti ve Birlik Vakfı ile de protokoller imzaladığını öğrendi.

Birbirinin kopyası niteliğindeki bu skandal protokoller, eğitim sistemini cemaat ve tarikatların arka bahçesi yapma sözleşmeleridir. Bakanlığın kendi görev ve yetkilerini, bu yetkinlikleri tartışılır vakıflara devretmesidir.

Protokollerin yol açacağı kabusun bir kez daha altını çizelim:

 

PROTOKOL DEĞİL ‘PARALEL BAKANLIĞIN’ İLANI

·         Vakıflar tarafından öğrenciler gezilere ve kamplara götürülebilecek. Bu etkinliklerin güzergahı ise muamma. Yani öğrencilerin ‘gezi’ adı altında tarikat yuvalarına, ‘kamp’ adı altında da cemaatlerin eğitim kamplarına götürülmesi mümkün olacak.

·         Vakıflar isterse, eğitimleri kendisi tarafından belirlenen mekanlarda yapabilecek. Yani Ensar Vakfı, çağdaş olduğuna dair takiye yapmaya ihtiyaç duymazsa, öğrencileri tarikat yuvalarına bile sokabilecek.

·         Kitap okuma etkinliği adı altında öğrencilerin hangi ‘eserlere’ mecbur bırakılacağı meçhul. Yani FETÖ tarafından henüz ‘kandırılmadan’ önce okullara Said-i Nursi’yi sokma gayretindeki AKP, bu protokolle birçok şeyhin çağdışı kitaplarını çocuklara dayatabilecek.

·         Bakanlık bünyesindeki Halk Eğitim Müdürlükleri, vakıfların protokol kapsamında düzenleyeceği gezi, kamp, eğitim, yarışma gibi etkinliklere katılım sağlanmasına çalışacak. Yani Bakanlık, vakfa devlet okullarında faaliyet alanı sağlamakla yetinmeyip, bu faaliyetlere öğrencilerin katılması konusunda da elinden geleni yapacak.

·         Bu etkinlikler kapsamında vakıf çalışanlarına MEB para ödeyecek. Yani öğretmenlerin, yaşam şartlarının iyileştirilmesine ve özlük haklarının korunmasına dair her türlü talebini “bütçe kısıtlılığı” gerekçesiyle geri çeviren Bakanlık, devletin parasını,  bu vakıflara aktaracak.

·         Birlik Vakfı ve İlim Yayma Cemiyeti ile imzalanan protokoller, Ensar Vakfı ile imzalananın aksine 5 yıllık değil 3 yıllıktır. Ve yine Ensar protokolünün aksine, Bakanlığın tek taraflı fesih yetkisi vardır. Yine de bu iki protokolde de 11. Madde düşündürücüdür. Buna göre bu iki vakıf, protokol dışında eğitim alanında ortak projeler geliştirip uygulayabilecek.  Bu protokol dışında yapılacak projelerin, bu protokole eklenmesi düşündürücüdür. MEB, yapılan protokolü ilgilendirmeyen bu madde ile bu iki vakfın faaliyet alanını resmen genişletmiştir.

 

ANAYASA’YA AYKIRI BU PROTOKOLLERİ YARGIYA TAŞIYACAĞIZ

Bakanlığa soruyoruz: Yapılacak tüm faaliyetlerde görev alacak öğretmen ve vakıf personelinin parasını siz ödeyecekseniz, uygulama ve organizasyonu siz yapacaksanız, yani bu protokollerin tüm yükünü siz, yani devlet kasası çekecekse, bu vakıflarla imzalanan protokolde nasıl bir kamu yararı vardır?

Hükümete de soruyoruz: Çağdışı bir cemaatin eğitim sistemine entegre edilmesinin bedeli 15 Temmuz darbe girişiminde ödendi. Yetmedi mi? Daha kaç defa ve kimler tarafından kandırılmanız gerekiyor?

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yetki devri anlamına gelen ve Anayasa’ya aykırı olan Ensar Vakfı protokolünü yargıya taşıyacağımızı söylemiştik; şimdi bu 3 protokole de geçit vermeyeceğimizi ilan ediyoruz.

Hepsini yargıya taşıyacak, ve takipçisi olacağız.

Her fırsatta dile getirdiğimiz üzere; hiçbir dernek, vakıf, cemaat, tarikat Milli Eğitim Sistemine ortak edilmemeli. Kimse Türkiye’nin geleceği olan yavrularımız üzerinden siyasi çıkarlarını şekillendirememeli. Kimse, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün biz eğitim neferlerine mirası olan çocuklarımıza, çağdışı bir eğitimi reva görememeli.

Eğitim-İş olarak laik eğitim ve sosyal devlet ilkelerine aykırılık taşıyan hiçbir uygulamaya geçit vermeyeceğiz.

      MERKEZ YÖNETİM KURULU 

Protokoller 

Ensar Vakfı 

İlim Yayma Cemiyeti

Birlik Vakfı