Güncel Sendika Haberleri

07 Mayıs, 2024

YETERSİZ SAYIDA ÖĞRETMEN ATAMAK EĞİTİME İHANETTİR!

31 Mart yerel seçimlerindeki yenilginin ardından “kamuda tasarruf”u dilinden düşürmeyen iktidar, tasarrufu kendi şatafatından değil eğitimden, yani ülkenin geleceğinden yapacağını bir kez daha göstermiştir.
Eğitim kan ağlarken kısık sesle duyurulan 20 bin öğretmen ataması, iktidarın önceliklerinin bir kez daha ülkenin ve halkın geleceği olmadığını ortaya koymuştur.
Sadece geçen yıl 23 bin 670 öğretmenin emeklilik, istifa, ölüm gibi nedenlerle sistemden çıktığı düşünüldüğünde, 20 binlik öğretmen ataması eğitimin yaralarını iyileştirmek bir yana dursun sistemden çıkan öğretmen açığını kapatmaya bile yetmemektedir.
Altını özellikle çizmek gerekir ki öğretmen atamaları, sadece öğretmenleri ilgilendiren bir konu değildir. Sadece 20 bin öğretmen atanması demek;
•⁠  ⁠Sınıf mevcutları çağdaş eğitim verilebilmesi için seyreltildiğinde yeni öğretmenlere ihtiyaç duyulacağı açık olduğuna göre, kalabalık sınıf garabetinin sürmesi demektir.
•⁠  ⁠Deprem ve yanlış inşaat nedeniyle yurt genelinde zaten eksik olan okul ve derslik sayısı iyice azaltılmışken, bu kadar az öğretmenin atanması yeni okulların yapılmamış olduğunu göstermektedir. Bu da bir okul binasına birkaç okul dolusu çocuğu tıkıştırarak vardiyalı biçimde eğitim verilmesinin devam etmesi demektir.
•⁠  ⁠Rakamları küçültmekte usta olan MEB’in faaliyet raporlarında bile 68 bini aşkın öğretmen açığı olduğu görülürken, Bakanlığın kendi itirafının bile gereğini yapmaması demektir.
•⁠  ⁠Kadrolu ve güvenli anayasal bir hak olduğu halde güvencesiz ve insanlık dışı ücretlerle çalıştırılan 88 bini aşkın ücretli öğretmen ordusunun daha da büyütülmesi demektir.
•⁠  ⁠Ülkenin geleceğinin mimarı olmak umuduyla öğretmenlik okuyan ve mesleğini yapmayı hak eden yüzbinlerce öğretmeni yüz üstü bırakmak, sayısı 1 milyona dayanan atanmayan öğretmen ordusunu daha da büyütmek demektir.
•⁠  ⁠Öğretmen başına düşen öğrenci sayısının artması, bir öğretmenin bir derste öğrenci başına ayırabileceği vaktin 2 dakikanın da altına düşmesi demektir.
Yani yetersiz sayıda öğretmen atamak, çocuklarımızın eğitim hakkını, öğretmenlerimizin çalışma hakkını gasp etmek; eğitime ihanet etmek demektir!
Böylece Mayıs 2023 seçimlerinden önce kendi getirdiği “mülakat” sistemini kaldırmayı vadedip seçim sonrasında bu sözü çiğneyen iktidar, bir kez daha öğretmene sırtını dönmüştür.
Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz:
Eğitimin asli unsuru öğretmendir. Öğretmen sayısının yetersiz olduğu bir eğitim sisteminde çağdaş ve nitelikli eğitimden bahsedilemez.
Durup durup öğretmenlerin uzmanlıklarını sorgulayan icatlar çıkaran, onların “ne kadar öğretmen” olduğunu tartan MEB, önce ne kadar işe yarar bir bakanlık olduğunu değerlendirmelidir.
Sendikamız, eğitimin ihtiyacı kadar öğretmen ataması yapılması için mücadele vermeye, bu konudaki haklı talebi örgütlemeye devam edecektir.

MERKEZ YÖNETİM KURULU