Bilindiği gibi YÖK, yarın (17 Aralık Perşembe) günü katsayı konusundaki yeni kararını açıklayacağını duyurdu. YÖK, "B'den E'ye kadar planımız var" dediği düzenlemeleri açıklamadan önce Eğitim-İş Sendikası olarak bu konudaki uyarı görevimizi bir kez daha yerine getirmek istiyoruz.
Eşit katsayı uygulaması haksızlıkları giderme görüntüsü altında yeni mağduriyetler yaratmıştır. Danıştay'ın yürütmeyi durdurma kararından sonra iktidar, YÖK ve yandaş medya bu konuda kamuoyunu yanlış bilgilendirmekte, Danıştay hedef haline getirilmektedir. Biz Eğitim-İş olarak Danıştay'ın aldığı kararın arkasında durmaktayız. Çünkü konunun özüne bakılırsa, bu noktada asıl meslek lisesi öğrencilerinin mağdur olduğu görülmektedir.
Meslek lisesi öğrencileri, eşit şartlarda olmadıkları halde, genel lise öğrencileriyle aynı koşullarla üniversite yarışına sokulmak istenmektedir. Ders programları incelendiğinde meslek lisesi öğrencileri matematik, fizik, kimya ve biyoloji derslerini genel lise öğrencilerinden çok daha az almaktadır. Genel lisede okuyan bir öğrenci dört yılda 1872 saat söz konusu dersleri alırken, meslek lisesinde öğrenim görenler ise sadece 468 saat bu dersleri almaktadır. Dolayısıyla mesleki eğitimin önündeki asıl sorun bize göre katsayı değil niteliktir. Bu durum meslek lisesi öğrencilerini dershaneye yönlendirmek gibi bir sonucu da doğurmaktadır.
Yine katsayı eşitlenmesiyle birlikte meslek lisesi öğrencilerinin meslek yüksekokullarına sınavsız girişleri ortadan kalkmış, yüzde onluk bir kesimin lisans eğitimine dikey geçiş yapma hakları ellerinden alınmıştır. Yine Anadolu Öğretmen Liselerinden mezun olan öğrencilerin eğitim fakültelerini tercih etmeleri halinde alacakları artı puanlar da iptal olmuştur.
Bu arada imam hatip liseleri ile ilgili durumun da netleşmesi gerekmektedir. YÖK Başkanı, kendi yetki alanında bulunmamasına rağmen imam hatip liselerini genel liseye çevirmeye çalışmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı da acaba YÖK'ün dediği gibi imam hatip liselerini genel liseye mi çevirecek yoksa meslek lisesi kapsamında mı tutacak buna karar vermelidir.
Sonuç olarak katsayı konusunda iktidara yaranayım derken kendisini Anayasa ve yasaların üzerinde gören "traji-komik YÖK Başkanı", öğrencileri mağdur etmeyecek kararlar alacaklarını söylemektedir. Peki hukuka uygun davranmak YÖK Başkanı'na göre "mağdur etmek" anlamına mı gelmektedir biz de bu sorunun yanıtını merak ediyoruz.
Buradan YÖK'ü tekrar uyarmak istiyoruz. YÖK, yeni yapacağı düzenleme ile mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarının işlevlerini tahrip etmemelidir. "Hukuku dolanmadan", hukuka uygun bir karar almalıdır. Eğitim-İş olarak mevcut sistemin yarattığı aksaklığın siyasi amaçlarla istismar edilmesine göz yummayacağımızın bir kez daha bilinmesini isteriz.
Yüksel ADIBELLİ
Genel Başkan