YÖK Denetleme Kurulu, KPSS’de kopya iddialarını araştırmak üzere başlattığı çalışmada, sınavda kopya çekildiği sonucuna vardı ve kopya çektiği belirlenen 3 bin 227 kişinin isimleri atamalar öncesi MEB’e iletildi ve ikinci bir emre kadar öğretmen atamaları ertelendi.
Bu süreç, ÖSYM ve YÖK Başkanlarının konuyu, ‘herhangi bir kanıt bulamadık ‘, ‘sınavın iptali için geçerli bir neden yok’ gibi ifadelerle geçiştirmeleriyle başlayıp, gelinen noktada gerek sınava girenler, gerekse yakın çevreleri için endişe kaynağı olmuştur. Bu endişelerin eylemler ve hukuksal işlemlerle birlikte kendini göstermesi üzerine ancak kıpırdanan YÖK ve ÖSYM, önceleri savuşturdukları iddiaları, YÖK Denetleme Kurulu’nun raporları sonrasında rakamlarla bile destekleyerek, kendilerini yalanlamışlardır.
3 bin 227 şüpheli adayı, sınavın iptali için yeterli bir kanıt olarak görmeyen YÖK, durumu netleştirmek için geç de olsa nasıl bir bilgiye ulaşmayı beklemektedir? Günlerdir yaşanan sıkıntıları ve tartışmaları hafifletebilecek hiçbir gerekçeleri kalmayan, buna rağmen pişkinlikle ellerinden geleni yaptıklarını öne süren YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, sınavın bütününe ilişkin bir tasarruf söz konusu olursa, konuyu yine savcılık kararına dayandırarak, sorumluluktan kaçmaya devam edecektir. ÖSYM ya da YÖK, küçük bir dikkatsizlik yapmıştır, susabildiği yere kadar susmuş, kamuoyu baskısı dinmediği için rica minnet bir açıklama yapmıştır. Zaten burada temel sorun, konunun ciddiye alınması noktasında yaşanmıştır.
KPSS ile ilgili ortaya atılan, soruların servis edildiği ve/veya kopya iddiaları ile öğretmen atamalarının ertelenmesi, sınavda yaşananlar açısından doğru bir karar olmakla birlikte, okulların açılmasına az bir sürenin kaldığı göz önünde bulundurulduğunda, gerek öğretmensiz sınıfların doldurulması, gerekse öğretmen açıklarının kapatılması konusunda çözüm üretmeyecektir. Ataması yapılmayan öğretmen sayısının yetersizliği bir yana, bazı branşlarda yeterince atama yapılmaması da, ısrarla üzerinde durulması gereken bir konudur. İktidarın otomatik pilotundaki Milli Eğitim Bakanlığı, bugüne kadar benimsediği yanlış politikalardan ders almadığını işte bugün bir kez daha göstermiştir.
Eğitim-İş olarak KPSS’nin tamamen kaldırılması, diploma notuna göre atamaların yapılması ve öğretmenlerin sıralamalarının kendi branşlarına göre yapılması konusunda bugüne kadar hep ısrarcı olduk ancak kendi gibi düşünmeyeni dikkate almayan iktidar ve bakanlık zihniyeti, bu ısrara kulak tıkamaya devam etmektedir.
Sonuçları öğretmen atamalarının ertelenmesine kadar giden KPSS’ye ilişkin tüm iddiaların ve bulguların, en rastlantısal görünenine kadar dikkatle araştırılması, sorumsuzlukların açığa çıkarılması ve mağduriyetlerin giderilmesi gerekmektedir. Milli Eğitim sisteminin güvensizlik aşıladığı, herkesin hakkı olanı, belli düşüncelerin ve kadrolaşmaların hizmetine sunduğu bir ortamda bu yaşananlar emeğin gaspı anlamına gelmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK ve ÖSYM’yi sorumluluklarının gereği olarak, bu olayı bir an önce açıklığa kavuşturmaya çağırıyoruz.
Genel Merkez Yönetim Kurulu