Güncel Sendika Haberleri

18 Aralık, 2014

Yürüyüşte İkinci Gün: Sınıf Bilinci Diriliyor

Eğitim-İş olarak düzenlediğimiz Laik Eğitim ve Emeğe Saygı yürüyüşünün ikinci günü Manisa-Akhisar-Soma-Balıkesir hattında gerçekleştirildi.

Günün ilk durağı Manisa kent meydanı oldu. Manisa Eğitim-İş örgütünün, demokratik kitle örgütlerinin ve siyasi partilerin desteklediği eylemde demokrasi maskesi takmış AKP faşizminin gerçek yüzü teşhir edildi: Emek sömürüsünün siyasal iktidarın politikalarıyla arttığı, taşeronlaştırmanın yoğunlaştığı, iş güvenliğinin ve güvencesinin ortadan kalktığı ifade edildi. Manisa halkının da yoğun ilgiyle takip ettiği yürüyüş ve basın açıklaması emek sömürüsüne karşı duruşumuzu öne çıkartan sloganlarla son buldu.

Akhisar'da gerçekleştirilen basın açıklamasında da Eğitim politikalarının gerici yüzü ve işçi sömürüsünün dayandığı son nokta öne çıkartıldı. İşçilerin sömürüsünden beslenen sermaye sınıfı ve onun partisinin yarattığı erozyonun geldiği son noktanın iş cinayetleri olduğu belirtildi. Eğitim sistemini kendisine oy ve seçmen devşirecek biçimde düzenleyen iktidarın yoksul halk çocuklarının iyi koşullarda eğitim görmesi için hiç bir çalışmasının olmadığı vurgulandı. Eğitime ayrılan bütçenin rakamsal bazı oyunlarla arttığının vurgulanmasının tersine eğitim yatırımlarının düştüğü belirtildi.

Eğitim emekçileri olarak sınıf dayanışmasını ortaya koyduğumuz yürüyüşümüz, iş cinayetlerinde yaşananları kamuoyuna tekrar hatırlatmak amacıyla Soma'da devam etti. 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma'da, resmi verilerle 301 madencimiz yaşamını yitirmişti. Eğitim-İş yürüyüş korteji Soma Maden Şehitliği'ni ziyaret ederek yaşanan katliamın boyutlarını tekrar kamuoyuna hatırlattı ve şehit işçilerin mezarlarına karanfil bıraktı. Soma'da yapılan basın açıklamasında da sınıf dayanışmasının önemine tekrar vurgu yapıldı. AKP'nin yarattığı sömürünün gerçek yüzünü ortaya koyan açıklamada maden işçilerinin ölümünü "işin fıtratına" bağlayan anlayış lanetlendi. Siyasal iktidarın, sermaye sınıfının kazançlarını parlatan politikaları ifşa edildi. Yoksul halkın sömürüsü üzerinden lüks yaşantılar gerçekleştiren iktidar ve yandaşlık ilişkilerinin aldatıcı söylemleri teşhir edildi. Soma ve Ermenek'te yaşanan katliamların bir kader değil emekçilerin canına kastedin bir politik tercih olduğu belirtildi.

İkinci günde yürüyüş kolunun son durağı Balıkesir'di. Kuvay-ı Milliye kenti olan Balıkesir halkıyla yürüyüş kortejinin buluşması gerçek bir şölen havasında gerçekleşti. Eğitim-İş Balıkesir örgütünün yoğun çalışması ve demokratik kitle örgütleriyle siyasi partilerin desteğiyle uzun bir kortej halinde gerçekleşen yürüyüş ve basın açıklaması ilgiyle takip edildi. Yürüyüş sırasında ses aracımız AKP'nin polisleri tarafından defalarca taciz edildi. 17 Aralık yolsuzluğunun üzerindeki sansüre rağmen asla unutturulamayacağı ifade edilen açıklamada, hiç bir hükümetin, bu derece rüşvet ve yolsuzluk içindeki bir politikanın içinde bulunmadığına dikkat çekildi. İş cinayetlerinin yaratılan güvencesiz ortamın bir sonucu olduğu, yer altı kaynaklarının taşeronlaştırılarak hem sömürülmesine zemin hazırlandığı ve hem de emekçilerin katledilmesine kapı araladığı ifade edildi. Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir yaptığı açıklamada, yaşananların mutlaka hesabının sorulması gerektiğini ve sendika olarak bu süreçlerin takipçisi olacaklarını, belirtti. Geniş katılımın sağlandığı Balıkesir'deki açıklamada;

Yaşasın Sınıf Dayanışması

Susma Haykır, AKP'ye Hayır

Yaşasın İş-Ekmek-Özgürlük Mücadelemiz

Cumhuriyet Değil, AKP Yıkılacak, sloganları atıldı....

 

Yürüyüşün üçüncü günü Bursa'da yapılacak basın açıklamasıyla başlayacak. İnegöl ve Bozüyük'te devam edecek olan yürüyüş Eskişehir'de son bulacak. 20 Aralık sabahı yürüyüş kolu Ankara'da Eğitim-İş'in bütün yurttan gelen örgütleriyle buluşacak. 21 Aralık'ta son bulacak bütçe görüşmeleri üzerine taleplerimiz dile getirilecek ve siyasal iktidarın hazırladığı halk düşmanı bütçenin gerçek yüzü kamuoyuna ilan edilecek.