Güncel Şube Haberleri

21 Mayıs, 2016

Çorum Şubemiz tarafından düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı Etkinlikleri

Çorum  şubemiz tarafından düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında; Öğleden sonra saat 14.00’de Atatürk anıtına çelenk sunma töreni düzenlendi. Eğitim-iş, ADD, Genel Sağlık-iş ve CHP İl Başkanlığı çelenklerini sundu.

Akşam saat 17.00’de CHP İl Başkanı Hasan Suvacı, CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Rıza Suludere, Eğitim-İş Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar, Eğitim-iş MYK üyesi Dilek Yurdugül, CHP yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda vatandaşın katıldığı kutlama programı, Atatürk ve silah arkadaşları için saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Programın açılış konuşmasını yapan Eğitim-İş Çorum Şube Başkanı İlhan Yaşar konuşmasında;


Bugün, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün, Samsun'a çıkarak, bağımsızlık ve özgürlük meşalesini yakmasının 97. yılını kutluyoruz.

19 Mayıs, özgürlük, bağımsızlık ve demokrasi savaşının adıdır. Bir ulusun var olma veya yok ola mücadelesidir. Sarayın, teslimiyetçi, ihanetçi Damat Ferit zihniyetine inat “Ya İstiklal ya ölüm” denildiği tarihtir. Mandacı ve himayeci zihniyete karşı,''Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır'' deyip, Sevr zihniyetine karşı, “Tam bağımsız bir ülke” sesinin yükselttiği tarihtir.

İzmir’i işgal eden Yunan ordusunu karanfillerle karşılayanlara,  “İzmir’de sükûnet var, işgal geçicidir…” diyen Ali Kemallere inat, ilk kurşunu atan Hasan Tahsin’in ölümsüzleştiği tarihtir. İşgalci Yunanlılara “Padişah efendilerinin misafirleri” gözü ile bakanların karşısında  “Vatanın bütünlüğü milletin bağımsızlığı tehlikededir.” “Milli sınırları içinde vatan bölünmez bir bütündür; parçalanamaz.” diyenlerin farkıdır 19 Mayıs. İşbirlikçilerin inadına “Geldikleri gibi giderler!” diyen bir kahramanın doğum tarihidir 19 Mayıs.

Atatürk, işgalcilerin baskılarına, işbirlikçilerin ihanetine rağmen; çağın gerisinde kalmış hasta adamın küllerinden çağdaş bir devlet, modern bir Cumhuriyet yaratmayı başarmıştır.

Atatürksüz bir Çanakkale yaratamazsınız. 23 Nisan’ı “Kutlu Doğum” kutlamaları ile unutturamazsınız. Yeni modanız “Kut’ül Amâre” ile de milli mücadeleyi gölgeleme hayaline kapılmayın. İçinize sinmese de Çanakkale demek Mustafa Kemal demektir. Kurtuluş Savaşı demek Mustafa Kemal demektir. Her ikisinde de işgalcilere, işbirlikçilere verdiği dersle tarihe geçmiş bir kahraman vardır. O kahraman Mustafa Kemal’dir.

Karanlık tarihlerde kahraman aramayın. O tarihten kan ve gözyaşından başka bir şey bulamazsınız. Son yüzyılın kahramanını bu ulus çıkarmıştır. Bu kahraman Mustafa Kemal’dir. Onun da doğum tarihi 19 Mayıs 1919’ dur.

Her ulusun önem verdiği değerleri vardır. Ulusal bayramlarımızda, Türk Ulusunun onurudur, gururudur. Bu bayramları kutlamamızı kimse engelleyemez. Binlerce kişi ile stat açılışları yapılırken, on binlerce kişi ile düğünler yapılırken, ülkenin kan gölüne dönmesinin sorumluluğunu örtmek için, terör bahanesi ile bayramlarımızı yasaklayamazsınız.

Ülke kan gölüne dönerken seyredip, bayramları iptal etmek için bahaneler aramayın. Yılardır törenlere katılmamak için 29 Ekimlerde, 23 Nisanlarda, 19 Mayıslarda nasıl karnınızın ağrıdığını biliyoruz. Biz biliyoruz ki sizin karnınızı ağrıtan hastalık değil, Atatürkçülüktür, Laikliktir, Çağdaş Cumhuriyettir. Bu nedenle bayramlarımızı teröre inat, gericilere inat, bölücülere inat, Atatürk düşmanlarına inat her zamankinden daha coşkulu bir şekilde kutlayacağız.

1919’da başlayan tarihi reddedenler bilsin ki, bizler de 1919 reddedenleri reddediyoruz.  Kurtuluş Savaşı’nı reddedenleri reddediyoruz.  Atatürk’ü reddedenleri reddediyoruz. 19 Mayıs’ın reddi, Laik Cumhuriyetin reddidir.  Atatürk Cumhuriyetinin reddidir. Çağdaş Türkiye’nin reddidir.

İnadına 29 Ekim. İnadına 23 Nisan. İnadına 19 Mayıs diyoruz.

Bizler alışığız tarih inkârcılarına. Bizler tanıyoruz Atatürk düşmanlarını.

Tarih “Allah benim ömründen alıp Mustafa Kemal’e versin.” Diyen Mehmet Akif’i de yazacak. Dedelerinin intikamını alamaya çalışanları da yazacak.

Bu vatan, bu toprak, bu tarih nice padişahlar, nice sultanlar gördü. Hepsi tarihin karanlık sayfalarına gömüldü. Bundan sonra da gömülecektir. 19 Mayıs ile tarihimizden hilafetin, saltanatın, sarayın, haremin, kapıkulluğunun adları silindi. Bunlara özlem duyanlar boş hayallere kapılmasın. Saray meraklıları bilsinler ki yüzyıllardır bu halka sarayların taşlarını taşımaktan ve saraylarda yaşayanların daha uzun yaşaması için savaşmaktan başka bir şey düşmedi.

Bizler tehlikenin farkındayız. Türk gençliği de tehlikenin farkına varmalıdır. Bizlere düşen kokularımızı yenip kararlılıkla, cumhuriyetin temel değerlerine, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkmaktır. Çağdaş Türkiye meşalesini taşımaya devam etmektir.

Bu topraklarda,

Bolu Beyine karşı Köroğlu ne ise,

Hızır paşaya karşı Pir Sultan ne ise,

Gericiliğe, karanlığa, bağnazlığa, sömürüye karşı da Mustafa Kemal odur.

Kimse bu halkın gönlünden Atatürk sevdasını silemez.

Cumhuriyete ve cumhuriyet değerlerine sahip çıkan eğitimciler olarak, Atatürkçü kimliğimizi koruyacağımıza ve bu bilinci genç kuşaklara aktaracağımıza söz veriyoruz.

Şimdiye kadar olduğu gibi, bundan sonra da Atatürk’e, devrim ve ilkelerine, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ne, onun değerlerine ve kazanımlarına her şeye rağmen sahip çıkacağız.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutluyor, başta yüce önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bize bağımsızlığımızı kazandıran Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını ve bugün bu ülke için canını veren bütün şehitlerimizi saygı ile anıyoruz. 

Bayramımız kutlu olsun.”

Hünkâr Hacı Bektaşi Parkı’ndaki program Eğitim-iş üyelerinin konseri ile devam etti. Arif Sade Çolak ve ekibinin söylediği şarkı ve türkülerle sona erdi. 

CHP ve Eğitim-İş, Hünkâr Hacı Bektaşi Parkı’ndaki kutlamanın ardından Atatürk Anıtı’na kadar “fener alayı” yürüyüşü gerçekleştirdi. 
Sık sık “Türkiye Laiktir Laik kalacak”, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”, “Ne mutlu Türküm diyene”, “İsyan-devrim-özgürlük”, “Diktaya karşı omuz omuza” gibi slogan atan gençler, çeşitli marşlar eşliğinde yürüdüler. Gençlere, CHP ve Eğitim-İş yöneticileri de eşlik etti.
Atatürk Anıtı’nın önüne kadar yürüyen grup, burada gençliğin Ata’ya seslenişini okuduktan sonra dağıldı.