21.07.2017 tarih ve 30130 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kamu Taşınmazları Üzerinde Eğitim ve Yurt Faaliyetleri İçin Üst Hakkı Tesis Edilmesine İlişkin Yönetmelik ile eğitim kurumları dahil kamu taşınmazlarının değişik adlar altında dernek ve vakıflara devredilebilmesinin önü açılmıştı.
Yönetmeliğin, kamu taşınmazlarının özellikle dernek ve vakıflara devredilebilmesine ilişkin hükümlerini yargıya taşımıştık. Danıştay 8. Dairesi tarafından,
“,,,bedelsiz kullanma izni verilmesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesi konusunda, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığına, yetki verilmiş olup, ''Kanuni idare'' ilkesi uyarınca kanunla verilen bu yetkinin usulüne uygun kullanılıp kullanılmadığının yargısal olarak denetlenmesi hukuk devleti ilkesinin gereğidir.
İdare Hukukunun temel ilkeleri gereği; normlar hiyerarşisinde kanunlardan sonra gelen yönetmelikler bir kanun hükmüne dayalı olarak hazırlanır ve kanun hükümlerine açıklık getirilmek suretiyle uygulamaya geçirilmesi amaçlanır. Bununla birlikte, normlar hiyerarşisindeki düzenleme soyuttan somuta doğru kademeli bir sistem içermektedir. Anılan sistemde bir üst norm bir alt norma oranla daha genel ve soyut ifadeler taşımakta, bir alt norm ise daha özel ve somut ifadelerle bir üst normun ne amaçlamak istediğini somut olarak ortaya koymaktadır.
,,,
4706 sayılı Kanunun ek 4. maddesi uyarınca belirlenen şartları taşıyan, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu yararına çalışan dernekler lehine, mülkiyeti Hazineye veya kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar üzerinde eğitim ve yurt faaliyetlerinde kullanılmak üzere üst hakkı tesis edilebilecektir. Diğer bir ifade ile 4706 sayılı Kanunun ek 4. maddesinin lafzi ve amaçsal yorumu gereği bu taşınmazların bir kısmının gelir amaçlı olarak ticari faaliyetlerde kullanılması veya üçüncü kişilere kullandırılması mümkün ise de tamamının eğitim ve yurt temini amacı dışında kullanılamayacağı açıktır. Nitekim, amacı dışında kullanılamayacağı hususunun tapu kütüğüne şerh edileceği, maddede açıkça kurala bağlanmıştır. Söz konusu vakıfların ve derneklerin, taşınmazları eğitim ve yurt faaliyetleri ile ticari faaliyetlerde kullanmalarından elde edilen gelirin tamamı ise münhasıran öğrencilere yönelik eğitim kurumlarının veya yurtların yapım, bakım, onarım, işletim ve benzeri giderlerinin karşılanmasında kullanılabilecektir. Bu bakımdan, taşınmazların tamamının eğitim ve yurt faaliyeti dışında, üçüncü kişiler tarafından kullanılması ve gelir elde edilmesi mümkün değildir.
Bu bağlamda; söz konusu taşınmazların tamamı üzerinde öğrencilere yönelik yeni yapılacak eğitim kurumlarının veya yurtların yapım, bakım, onarım, işletim ve benzeri giderlerinin karşılanmasında kullanılması için tesisin tamamı üzerinde üçüncü kişilerin faaliyetine izin verilebilmesinin, taşınmazın amacı dışında ve üçüncü kişiler tarafından kullanımına yol açacağından, dayanak norm olan 4706 sayılı Kanunun ek 4. maddesinin 2. fıkrasının amacına aykırı olarak, kapsamını genişlettiği, kanuni idare ilkesine ve normlar hiyerarşisine aykırılık teşkil ettiği anlaşıldığından, bu kısım yönünden 2577 sayılı Kanunun 27. maddesinin 2. fıkrasında yer alan uygulanması halinde giderilmesi güç veya olanaksız zararların doğması ve açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleştiği
sonucuna ulaşılmıştır.”
gerekçeleriyle dava konusu yönetmeliğin 15. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, “tamamı üzerinde” ve “tamamı veya” ifadelerinin yürütmesini durdurmuştur. Danıştay kararı incelendiğinde, eğitim kurumlarının eğitim faaliyetleri dışında devredilmesinin ya da tamamı üzerinde faaliyette bulunulmasının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmaktadır.
Danıştay nezdinde açtığımız davada, hukuka aykırılığı iddiasıyla yürütmenin durdurulması talebinde bulunduğumuz diğer maddelerle ilgili yürütmeyi durdurma kararı verilmemiş olup İDDK’ya itiraz ederek hukuksal mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.
Eğitim-İş olarak her zaman savunduğumuz kamusal eğitim ilkesine aykırı bir şekilde düzenlenen hatta kamusal eğitimin verildiği kamu kurumlarını da yandaş dernek ve vakıflara devretmeyi esas alan yönetmeliğin iptali için mücadelemizi sürdüreceğiz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU