19.06.2010 tarihinde yayımlanan yönetmelik değişikliği sonrasında yönetmeliğe yönelik birçok tartışma olmuştur.
Öncelikle 2010 yılında muaf edildikleri için mağdur edilen öğretmenlerin tepkileri ve yoğun haklı talepleri söz konusudur.
Daha önce; sadece zorunlu hizmete tabi öğretmenlere zorunlu hizmeti tamamladıkları kurumda devam etmeleri halinde zorunlu hizmet süresinden sonra verilen ek hizmet puanı (yüzde 25,50,100 artırımlı puan) uygulamasının haksızlık yaratan, aynı kurumda çalışanlar arasında eşitsizliğe yol açan bölümlerini sendika olarak yargıya taşımıştık.
Derdest olan davamız devam ederken MEB yönetmelik değişikliğine gitmiştir. Değişikliğe göre zorunlu hizmeti tamamladıktan sonra başka kurumlara gidenlere de ek puan verilecektir.
Fakat özellikle 2000 ve 2010 tarihlerinde zorunlu hizmetten muaf olanlar kapsam dışı bırakılmıştır. Birçok öğretmenimiz 2010 yılında zorunlu hizmette çalışmakta iken bakanlık tasarrufu ile zorunlu hizmetten muaf edilmişlerdir. Bakanlık tasarrufu ile muaf olan öğretmenlerin bu haktan mahrum bırakılmaları yani öğretmenden kaynaklı olmayan bir durumdan zarar görmelerinin yanlışlığını her defasında dile getirdik.
Aynı kurumda çalışan öğretmenler arasında da farklılık yaratan bu uygulamanın yanlışlığı noktasında bakanlık bir nebze adım atmış olsa da öğretmenlerin geçmişten gelen hak kayıpları olduğu gibi bugün itibariyle de aynı kurumda çalışan tüm öğretmenlerin aynı haktan yararlanamamaları nedeniyle sorunlar söz konusudur.
Bu konuyu da içeren davamız Danıştay nezdinde açılmış olup MEB tarafından yargı sonucu beklenmeden bu noktada adım atılması yerinde bir karar olacaktır.
Dava dilekçemizde ayrıca; yönetmelik değişikliği ile getirilen ve hizmet puanı sistemini tümden değiştiren düzenlemelerin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına ardından iptaline yönelik talepler yer almıştır.
Hizmet puanını adeta her alanın teşvik noktası, performans ölçeği ve ödülü haline getiren, koyulan kriterleri öğretmenlik mesleğinin ve görevinin önüne geçirilerek sadece bu kriterlere yönelmeyi önceleyen anlayışı kabul etmiyoruz.
Yüksek lisans, doktora, eTwining, TÜBİTAK projeleri gibi tüm öğretmenlerin eşit şartlarda ulaşma ve gerçekleştirme olanağı olmayan, ödül gibi adeta kayırmacılığın adı olan kriterlerin hizmet puanı konusu yapılması eğitim öğretim sürecini değil bu kriterleri öncelikli kılmaya yöneliktir.
MEB zorunlu hizmet sorununu dava sonucunu beklemeden çözmeli, getirilen kriterlerin uygulanması için de en azından yargı sonucunu beklemelidir.
MERKEZ YÖNETİM KURULU